“Liderlik, dünyada en çok bulunan, ancak aynı zamanda en az anlaşılan olgulardan birisidir.” J.M.Burns
Kendini tanımakla liderliğin nasıl bir bağlantısı olabilir diyebilirsiniz, ancak bugün kendini tanıma gayretiyle anlamlı bir değer yaratma arzusu bir araya geldiğinde sadece kişisel doyuma ulaşmaz, belki milyonları, belki yaşadığınız evreni bile etkileyebilirsiniz.
Etkin ve etkili bir lider olmanın ortama getirdiğimiz enerjiyle doğrudan bağlantılı olduğuna inanıyorum. Bu cümleyle birlikte aklıma şu geliyor; peki ya kaçımız hitap ettiğimiz, seslendiğimiz topluluğun üzerinde yarattığımız etkinin gerçekten farkındayız ya da farkında mıyız?
Hem bireysel hem de toplumsal düzlemde yani hayatın içindeki farklı rollerimizde bu farkındalığa erişebilmenin yolunun hepimizin kodlarında yani fabrika ayarlarında olan bu becerileri yeniden hatırlaması ile mümkün olacağını düşünüyorum.
Tam da bu noktada koçluk yolculuğumda karşılaştığım beni oldukça etkileyen Liderlik Çarkı’ndan bahsetmek isterim. C.Clinton Sidle, liderlik tarzını ve enerjilerini anlamak için The Leadership Wheel kitabında kapsamlı bir model sunuyor. Sidle, her liderin içinde farklı liderlik enerjilerinin baskın olduğunu ancak esas bu enerjilerin dengeli ve ihtiyaca en uygun şekilde, farkındalıkla ortama getirilmesinin önemini vurguluyor. Düşünün elinizde bir kumanda; siz, bulunduğunuz ortamınız ve karşınızdakilerin neye ihtiyacı varsa tam da o frekanstasınız. Her şey ahenk içinde ve kolaylıkla akıyor. Dünya nasıl bir yer olurdu?
Sidle’ın modeline geçmeden hemen önce ise yazıma Lao Tzu’dan bir alıntıyla devam etmek isterim. “Doğa acele etmez, yine de her şey tamamlanır.”
Belki bu alıntı günümüz bitmek bilmeyen kurumsal telaşları arasında sıkışıp kalan liderlik kavramını sorgulatır hepimize.
Sidle, Liderlik Çarkı modelinde 5 farklı liderlik enerjisinden bahsediyor. Bunlar:
Öğretmen (Uzman Lider/Analitik Zeka):
- Dünyaya objektif bakma, eylemleri gerçeğe dayandırma çabasındadırlar.
- İşinin uzmanı olma, bilimsel düşünme, mantık ve sistematik yaklaşımları benimserler.
- Somut verilere, akla, gözleme ve ayrıntılara önem verirler.
Öngörülü (Vizyoner Lider/Sezgisel Zeka):
- Geleceğe umutla bakarlar, fırsat ve olanaklarında çok ötesinde merak ve keşif duygusutla yeni seçenekler üretirler.
- Hayal gücünden ilhamla durumları/olguları farklı perspektiflerden ele alabilir, anlamlı bir değer ortaya koymak için çabalarlar.
- Durumları hızla sentezler, içgörüleri ışığında kararlar alırlar.
Savaşçı: (Uygulayıcı Lider/Eylemsel Zeka):
- Risk alabilen, iradeli ve azimlidirler, hedeflerine doğru büyük bir kararlılıkla ilerleyebilirler.
- Kişisel sınırlarını koruyabilen oldukça net kişilerdir.
- Görev insanı yapılarıyla her türlü zorlukla mücadele edebilirler.
Besleyici (Hizmetkar Lider/Duygusal Zeka):
- Etrafındakilerle duygusal temas halinde olmayı ve derin ilişkiler kurmayı amaç edinirler.
- Hisleri, duyguları, cesaretlendirici kalpleri ile bulundukları ortamlara bolluk ve güven duygularını getirerek ortamları zenginleştirirler.
- İyi bir takım oyuncusudurlar, işbirliği ve iletişim becerileri ile kişiler arası sinerji geliştirirler.
Bilge (Ruhsal Lider/Ruhsal Zeka):
- Tüm enerjilerin merkezi kabul edilir. Ruhsal liderler ne geçmişte ne de gelecektedirler, anda, kabulde ve yüksek farkındalık halindedirler.
- Yaşamın içindeki deneyimleri öğrenme fırsatı olarak görürler.
- Sakin, dengede ve iyimser bir yapıdadırlar.
Bilge enerjinin dinginliğiyle Lao Tzu’nun yukarıdaki alıntısının devamına bakalım. ” Doğa acele etmez, yine de her şey başarılır. Bir lider doğa gibi olmalı, sabırlı ve doğal.”
Yazımı bir soruyla kapatmayı isterim. Kendimizin de ötesinde bir amaca hizmet ettiğimizin acaba ne kadar farkında mıyız?
Kalpten liderliklere aralanan nice farkındalıklara!
İlham aldığım kaynaklar;
The Leadership Wheel, C.Clinton Sidle
The Tao of Leadership, Lao Tzu’s Tao Te Ching