Türkiye’de sigortacılık sektörü bir çok batı Avrupa ülkelerine göre yeni bir sektör. 1990 yılı başlarına kadar tarifeli bir piyasa iken ekonomideki serbestleşmeye paralel olarak gelişme kaydetmiştir.
Sektör özellikle son beş yil içinde yaklaşık 60-65 şirketle prim üretiminde yüzde 19 civarlarında yıllık büyüme elde etmiştir. Bu büyümede lokomotif, hayat dışı branşlardır. Prim üretiminin gayri safi yurt içi hasılaya oranı yüzde 1,5 civarlarındadır. Dünyada bu oran yüzde 6 civarlarında seyrederken gelişmiş ülkelerde ise 8-8.5 seviyelerine yerleşmiştir. Türk sigorta sektörü gelişme potansiyeline açık olması sebebiyle yabancı yatırımcıların ilgi odağı olmaya devam etmektedir.
Rekabetin önemli ölçüde arttığı sürdürülebilir ve karlı büyümenin temel ve vazgeçilmez hedef olduğu ortamda şirketler müşteri memnuniyetini temel vizyonlarına oturtup teknolojik altyapıları güçlendirmek adına önemli derecede yatırım yapmaktadırlar. Dolayısıyla bu dönemde şirketlerin rekabet üstünlüğünü sağlayarak pazar paylarını arttırma istekleri daha da önem kazanmaktadır.
Peki şirketler rekabet üstünlüğünü nasıl sağlayacaklar? Yoğun rekabetin yaşandığı, maliyetlerin önemli derecede arttığı sektörde kar elde edebilecek hamleleri nasıl bulacak ve hayata nasıl geçirecekler? Bu sorulara verilecek kilit cevap stratejik planlamadir. Stratejik planını en az 3 yıllık yapan ve bu planı aksiyona dönüştürebilen şirketler ayrışabilir ve pazar payında önemli rakamlara ulaşabilirler. Harvard Business Review araştırmasına göre stratejik planlamanın kar performansi üzerinde olumlu etkisi vardır. Bu araştırmanın somut çıktısı, stratejik planı kullanan şirketlerin diğer şirketlere göre yüzde 12 daha karlı olduğudur. Uzun süreli hedefleri belirlenmeyen, aksiyon ve takip konularında zayıf olan, rakiplerini takip etmeyen şirketlerin uzun vadede ayakta kalma şansı çok daha düşük diyebiliriz.
Stratejik plan, sigorta şirketlerinin günlük yaşantılarının bir parçası haline geldiğinde ve etkin olarak kullanıldığında hedeflere ulaşma konusundaki en güçlü araçlardan birisidir. Şirketlerin en tepe yönetiminden en alt kadrosuna kadar hedeflerin belirlendiği ortamlarda çalışanların motivasyonu da daha yüksektir. Dolayısıyla calışanların şirkete olan olumlu katkıları ve inovasyona bağlı atılımlar, stratejik planı etkin olarak kullanan şirketlerde daha yoğun olarak gözlemlenmektedir.
Özellikle son dönemde, Türkiye sigorta sektörunde lider şirketlerin hedef ve sektörel gelişmelerin takibi adına stratejiyi sadece üst yönetim olarak değil stratejik planlama departmanları çatısı altında yönettiğini gözlemliyoruz. Bu departmanın en önemli sorumlulukları arasında,
- Şirket performansını arttırmak için öncelikle durum tespit olarak adlandırdığımız lokal ve global pazar analizi, iç ve dış durum tespit analizi ;
- Stratejik plan hedeflerinin belirlenmesinin sağlanması ;
- Planın uygulanması için gerekli koordinasyonu sağlamak, planı başarılı şekilde hayata geçirmek adına yeni fırsatları değerlendirmek;
- Yeni niş ürün ve satış kanalları bulmak,
- Ve son olarak planın uygulanmasından sonra gerçekleşen sonuçların takibi, var ise hedef sapmalarını irdeleme, gerekirse hedeflerin revizyonu,
olarak sıralayabiliriz. Tüm bu süreçte kaynakların en optimal kullanılması ve operasyonel verimliliğin sağlanması ise stratejik plan ekibinin takibinde olmalıdır.
Stratejik planlama, sigorta sektöründeki yeni nesil sigortacılık akımının olmazsa olmazıdır. Bu konular üzerinde aksiyon alan şirketlerin çok kısa sürede olumlu gelişmelere imza atabileceğini belirtebiliriz.
Fergül Guyard